Hristiyanlık yayılma sürecinde bazı felsefi görüşlerle karşı karşıya gelmiştir. Dine karşı yapılan eleştirileri savunmak adına bu din içinde bazı filozoflar çıkmıştır. Savunma adına yapılan bu felsefenin adı aşağıdakilerden hangisidir?
"Anlayabilme için inanıyorum." anlayışıyla felsefeyi dine tabi kılmış olan Augustinus'a göre hakikat bizzat Tanrı'nın kendisidir. Yani Tanrı insandadır. İnsanın kendisi de Tanrı'dadır. Felsefe ise bu durumu anlamaya çalışma etkinliğidir. İnsan ancak bunu anlayarak mutlu olur. Buna göre Augustinus felsefesi ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
Orta Çağ Avrupa'sında Antik kültürden kilisenin kendine uygun bulup aldığı düşünceler ayakta kalırken, kiliseye aykırı olanlar kesin olarak dışarıda bırakılmıştı. Parçadan hareketle Orta Çağ felsefesi ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
Nasıl ki insan bir hekim veya kaptan olarak doğmayıp bu sanatları eğitim sayesinde elde ederse, aynı şekilde ahlaki erdemler de uygun eğitim sayesinde ortaya çıkar ve insanlar eğitim sayesinde soylu ve iyi insan olurlar. Clemens'in bu düşüncelerine aşağıdakilerden hangisi ters düşer?
I. Akıl ve inanç tartışmaları ön plandadır. II. Tanrının varlığı kanıtlanmaya çalışılmıştır. III. Kutsal metinlerin doğruluğu merkeze alınmıştır. IV. Oluşturulan fikirlerde dinsel otoriteye karşı gelinmemesi gerektiği söylenmiştir. Verilenlerden hangileri Hristiyan felsefesinin özellikleri arasında yer alır?
Aşağıdakilerden hangisi Hristiyan felsefesinin temel problemleri arasında yer almaz?
I. Antik Yunan felsefesinden etkilenmiştir. II. Akıl, iman ve inanç gibi konular tartışılmıştır. III. Batı felsefesinden yoğun şekilde etkilenmiştir. Verilenlerden hangileri İslam felsefesinin özellikleri arasında yer alır?
Orta Çağ'da ortalama bin yıllık bir tarihsel dönemde felsefe ile din yoğun bir şekilde etkileşim göstermiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi öncelikle bu döneme özgü bir özellik olarak değerlendirilebilir?
El Kindi'ye göre âlem kadim değil hadistir. Yani sonradan olmadır. Her sonradan var olanın varlığı bir yaratıcıya bağlıdır. Buna göre El Kindi Tanrı'nın varlığına ilişkin aşağıdaki delillerden hangisini öne sürmüştür?
Âlemde her şey yoktan yaratılmıştır. Bu nedenle mantıksal olarak yaratılan tüm varlıkların bir yaratıcısı olmak zorundadır. İbn Rüşt'e ait bu açıklama İslam felsefesinde aşağıdaki hangi kavramla ifade edilir?
Antik Çağ için Tanrı bu evrenin bir mimarıdır ve adeta bir yapı ustası gibidir. Demiourgus biçimlendirdiği maddeyi hazır bulmuştur. Tanrı varlığın kendisidir, geri kalan tüm var olanlar Tanrısal varlık dolayısıyla, ondan pay aldıkları için var olmuşlardır. Orta Çağ'da ise Tanrı ile yaratık aynı hamurdan değil, başka başka özlerdendir. Onun için de aralarında kapanmaz bir aralık vardır. Buna göre Orta Çağ'da varlıkların oluşumu için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İslam felsefesinde irade özgürlüğü problemi konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Buna göre; . Davranışı yaratan Allah'tır. . Davranışı tercih eden ve insana yaptıran Allah'tır. . İnsan davranışlarından sorumlu değildir. Verilen özellikler aşağıdaki görüşlerden hangisine aittir?
İbn Rüşd'e göre akıl yoluyla doğru bilgiye ulaşılır ve akılsal olan inançsal olandır. Buna göre İbni Rüşd'ün aşağıdakilerden hangisini savunması beklenmez?
Aşağıdakilerden hangisi İlk Çağ ve Orta Çağ felsefesinin karşılaştırılmasına dair yanlış bir bilgidir?
İslam felsefesinde bazı görüşler; - Dehriyye - Batinilik - İhvanı Safa - Meşşailik felsefesidir. Buna göre verilen görüşler ile aşağıdaki seçenekler eşleştirildiğinde hangisi açıkta kalır?
Nasıl ki güneş doğarken tüm ışığı ile eşyayı aydınlatıyorsa, manevi sezgide insanı aydınlığa kavuşturur. Böylece insan varlığın hakikatine ulaşabilir. Bu açıklama aşağıdaki İslam felsefesi görüşlerinden hangisine karşılık gelir?
Orta Çağ'da da felsefe İlk Çağ'dakinden farklı bir anlamda değildi. Her iki dönemde de felsefenin anlamı bilgelik peşinden koşmaktı. Fakat Orta Çağ'da bilgelik İlk Çağ felsefesinden daha farklı bir karakterde tanımlanmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi öncelikli olarak Orta Çağ'ın bilgelik tanımı olabilir?
Aşağıdaki görüşlerden hangisinin MS 2. yüzyıl - MS 15. yüzyıl felsefesini etkilediği söylenemez?
İbni Sina için faal akılla ilinti durumuna girerek dış dünyadaki görünüşlerin ardındaki gerçek ve mutlak varlığı görmek, çokluk alemini birlik olarak kavramak mümkün olur. Buna göre İbni Sina'nın bilgi konusunda aşağıdaki görüşlerden hangisini savunduğu söylenebilir?
Farabi var olan her şeyin Tanrı'nın bir yansıması olduğunu, ondan zorunlu bir taşmanın sonucu ortaya çıktığını ileri sürer. Tanrı özü itibariyle akıl olduğundan ondan taşan şeyler de akılsaldır. Böyle olduğu içindir ki insan akılla gerek var olanların gerekse de Tanrı'nın bilgisine erişebilir. Doğru ve erdemli bir yaşam işte bu bilgiye uygun bir yaşam olacaktır. Buna göre Farabi erdemli yaşamın ilkelerini aşağıdakilerin hangisinde bulmaktadır?