Sartre'a göre "insan ne ise o değildir, aksine ne değilse odur." İnsanın varoluş sürecine başlamadan önce, belirlenmiş ve değişmez bir doğaya sahip olduğunu iddia etmek, onun özgür iradesine kota koymaktır. Varoluş sürecindeki insan; kendi seçtiği olanaklar varlığı iken "kendisi için varlık" konumundadır. Fakat bir kağıt parçası ise, onu tasarlayan iradenin dışında bir varlık alanı gösteremediğinden, "kendinde varlık" olarak nitelenmiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Sartre'ın varlık konusundaki görüşlerine uygun bir ifadedir?
I. İnsanın varoluşunu ancak özgürce davranarak gerçekleştirebileceğini savunur. II. Özgürlük sınırsız olmayıp, sorumluluk ile belirlenmiştir. Özgürlük kişiye göre değiştiğinden evrensel ahlak yasası yoktur. Verilen ilkeleri ahlak felsefesinin temeline koyan görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Kuhn'a göre bilim süreklilik göstermez, bilimsel süreç zaman zaman gerçekleşen devrimlerle kesintiye uğrar. Bu devrimleri bilim, temel kabullere ters düştüğü için, başlangıçta kabul etmek istemez ve bastırmaya çalışır. Ancak devrimler öyle bir hâl alır ki, bilim bu devrimleri ve radikal değişimleri kabul etmek zorunda kalır. Bu durum aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
Popper'ın doğrulanabilirliğe eleştirel yaklaşımı, onu bilim felsefesi çevresinde önemli bir düşünür haline getirmiştir. Eleştirel akılcılık olarak da adlandırılan bu anlayışa göre, bir kuramın bilimselliği onun "doğrulanabilme" özelliğinde değil, geçersiz kılınabilme imkânında ve çürütülebilme niteliğinde aranmalıdır. Buna göre Popper'ın bilimsel anlayışı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Nietzsche'ye göre özgür insan, içinde yaşadığı toplumun ahlak normlarının, değer yargılarının dışına çıkabilen insandır. O, yaşadığı sürüden kopmuş, kendi yolunu arayan, insanla ilgili her şeyi kendi gözleri ile görmek isteyen insandır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi özgür insanın niteliklerinden biri olamaz?
Kuhn'a göre bilim tarihine baktığımızda bazen bilimsel çalışmaların durma noktasına geldiğini, hatta bilimin mevcut durumdan daha geriye gittiğini görmekteyiz. Buna göre Kuhn'un aşağıdaki görüşlerden hangisine karşı çıktığı söylenebilir?
Takiyettin Mengüşoğlu, insanın ne olduğu sorunuyla yakından ilgilenmiş ve insanı ontolojik temelde antropolojik bir varlık olarak tanımlamıştır. İnsanı açıklamada onun tek özelliğinden yola çıkmanın hatalı olacağını belirtmiş, insanın tüm yapısı ve eylemleriyle ele alınması gerektiği üzerinde durmuştur. Tüm alanlarda üretken olan insana bütünlükçü yaklaşılması doğru bir tavırdır. Ona göre insanın günlük hayatında gerçekleştirdiği her şey ahlak konusu içinde ele alınır, bunlar bir bütün hâlinde incelenirse ahlakın ne olduğu anlaşılır ve dolayısıyla insan da anlaşılmış olur. Parçadan hareketle Takiyettin Mengüşoğlu'nun aşağıdaki felsefe alanlarından hangisi üzerinde durduğu söylenebilir?