Felsefe Orta Çağ'da Batıda din adamlarını yetiştiren manastır ve katedral okullarında gelişmiş, tamamıyla dini karakterli bir etkinlik olarak ortaya çıkmıştır. Bu okullarda gelişen felsefeye verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Tümel kavramlar aynı nesneler için insanın düşündüğü, nesnelerin ortak yönlerine insanın vermiş olduğu adlardır. Dolayısıyla gerçekten var olan, ancak tek tek nesnelerdir. Soyut nesneler yoktur, yalnız somut nesneler vardır veya başka bir deyimle, bütün var olan nesneler somuttur, hiçbir nesne soyut değildir. Bu açıklama aşağıdaki görüşlerden hangisine karşılık gelir?
Farabi ideal devlet düşüncesini anlattığı '"El Medinetü'l Fazıla(Erdemli Şehir)" isimli eserinde toplumun mutluluğunu bilgili, ahlaklı, adaletli devlet adamlarına bağlar. Devleti yönetenler güzel konuşmalı, kendini halkın mutluluğuna adamalıdır. İnsanlar hayatın aldatıcı zevklerini yaşam tarzı haline getirdiğinde Allah'ın varlığı hakkındaki gerçeği kaybederek cahil şehir toplumunu oluşturur. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Farabi'nin ideal devletinin özelliklerinden biri olamaz?
Roger Bacon, Orta Çağ'ın sonlarında yaşamış bir İngiliz düşünürdür. Ona göre bilginin kaynağı deneyim, ölçeği ise akıldır. Tek başına akıl kesin bilgiye ulaşamaz, kuşkudan kurtaramaz. Kuşkunun giderilmesinde son söz deneyimindir. Onun iki farklı anlamda kullandığı deneyim sözcüğünün birinci anlamı normal duyu deneyine işaret ederken, ikincisi insan zihninin Tanrı tarafından aydınlatılmasının sonucu olan içsel deneyimdir. Bellekte, akıl ilkelerine uygun geldiği öne sürülen bilgilerin doğruluğu ve gerçekliği deneyim ile bağdaşmasına bağlıdır. Deneyim verilerine aykırı düşen bir bilginin gerçekliği söz konusu değildir. Roger Bacon'un bu açıklaması aşağıdaki bilgi görüşlerinden hangisine karşılık gelir?
Gazali'ye göre akıl direkt ve aracısız olan bilgiyi veremez ancak aracısız, tam ve doğrudan bilgi, bir bilincin bilinci olarak kendisine sezgi yoluyla gelebilir. O, insanı bir bütün olarak ele almış, onu sadece bir duyu, deney veya akıl varlığı olarak görmemiştir. Bu açıklamadan yola çıkılarak Gazali'nin aşağıdaki bilgi görüşlerinden hangisini savunduğu söylenebilir?
İbni Sina başlangıçta sadece Tanrı'nın var olduğunu, zorunlu varlık olan Tanrı'dan "katışıksız bir ruh" çıktığını savunur. Bu katışıksız ruh, ilk nedendir. Yani diğer varlıkların var olma nedenidir. Bu nedenden tüm varlık dünyası türer. Buna göre İbni Sina'nın varlık konusunda aşağıdaki görüşlerden hangisini savunduğu söylenebilir?
Evrende birbirinden farklı o kadar çok varlık var ki.. İnsanın bu varlıklardan birini sevmemesi onu yaratana bir saygısızlıktır. Her şeyi yaratan Allah olduğuna göre, Allah'ın yarattığı bir şeyi nasıl sevmeyiz. İşte bu nedenle "Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü." Yunus Emre'nin düşüncesine yer veren bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Orta Çağ Avrupa'sına baktığımızda kilise ve din adamları Hristiyanlığa ve İncil'e uymadığı gerekçesiyle her türlü bilimsel çalışmaya karşı çıkmıştır. Hatta bu bilimsel çalışmaları yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmıştır. İşte bu yüzden Orta Çağ'ın diğer ismi "karanlık çağ" olmuştur. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Gazali' ye göre akıl hakikatin tümünü değil, belli bir kısmını bilebilmektedir. Hakikatin tümü ise aklı aşan bir durumdur. Akıl, hakikate değil ama kendi sınırları içerisindeki bilgiye ulaşabilme imkânına sahiptir. Hakikat hiçbir şekilde aklın kendi kavrayış sınırı ile sınırlandırılabilecek bir şey değildir. Bütün varlığın zemini olan ontolojik gerçeklik yani hakikat aklı da aştığı için, rasyonel düşünceye kapalıdır. Buna göre Gazali'de hakikat akıl ilişkisinin ifadesi aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Stoa ahlakının temel ilkesi: "Doğanın yasasına boyun eğmektir." Doğaya uygun yaşamak insan için bir ödevdir. Bunun içinde bazı insanların değer olarak gördükleri zenginlik, şeref, sağlık hatta hayatın kendisi, bilge kişi için önem verilmeyecek, ilgisiz kalınacak şeyler olabilir. Bu parçadan yola çıkılarak Stoacılar için "iyi ahlakın" aşağıdakilerden hangisine bağlandığı söylenebilir?
Farabi var olan her şeyin Tanrı'nın bir yansıması olduğunu, ondan zorunlu bir taşmanın sonucu ortaya çıktığını ileri sürer. Tanrı özü itibariyle akıl olduğundan ondan taşan şeyler de akılsaldır. Böyle olduğu içindir ki insan akılla gerek var olanların gerekse de Tanrı'nın bilgisine erişebilir. Doğru ve erdemli bir yaşam işte bu bilgiye uygun bir yaşam olacaktır. Buna göre Farabi erdemli yaşamın ilkelerini aşağıdakilerin hangisinde bulmaktadır?
İbni Sina için faal akılla ilinti durumuna girerek dış dünyadaki görünüşlerin ardındaki gerçek ve mutlak varlığı görmek, çokluk alemini birlik olarak kavramak mümkün olur. Buna göre İbni Sina'nın bilgi konusunda aşağıdaki görüşlerden hangisini savunduğu söylenebilir?
Aşağıdaki görüşlerden hangisinin MS 2. yüzyıl - MS 15. yüzyıl felsefesini etkilediği söylenemez?
Orta Çağ'da da felsefe İlk Çağ'dakinden farklı bir anlamda değildi. Her iki dönemde de felsefenin anlamı bilgelik peşinden koşmaktı. Fakat Orta Çağ'da bilgelik İlk Çağ felsefesinden daha farklı bir karakterde tanımlanmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi öncelikli olarak Orta Çağ'ın bilgelik tanımı olabilir?
Nasıl ki güneş doğarken tüm ışığı ile eşyayı aydınlatıyorsa, manevi sezgide insanı aydınlığa kavuşturur. Böylece insan varlığın hakikatine ulaşabilir. Bu açıklama aşağıdaki İslam felsefesi görüşlerinden hangisine karşılık gelir?
İslam felsefesinde bazı görüşler; - Dehriyye - Batinilik - İhvanı Safa - Meşşailik felsefesidir. Buna göre verilen görüşler ile aşağıdaki seçenekler eşleştirildiğinde hangisi açıkta kalır?
Aşağıdakilerden hangisi İlk Çağ ve Orta Çağ felsefesinin karşılaştırılmasına dair yanlış bir bilgidir?
İbn Rüşd'e göre akıl yoluyla doğru bilgiye ulaşılır ve akılsal olan inançsal olandır. Buna göre İbni Rüşd'ün aşağıdakilerden hangisini savunması beklenmez?
İslam felsefesinde irade özgürlüğü problemi konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Buna göre; . Davranışı yaratan Allah'tır. . Davranışı tercih eden ve insana yaptıran Allah'tır. . İnsan davranışlarından sorumlu değildir. Verilen özellikler aşağıdaki görüşlerden hangisine aittir?
Antik Çağ için Tanrı bu evrenin bir mimarıdır ve adeta bir yapı ustası gibidir. Demiourgus biçimlendirdiği maddeyi hazır bulmuştur. Tanrı varlığın kendisidir, geri kalan tüm var olanlar Tanrısal varlık dolayısıyla, ondan pay aldıkları için var olmuşlardır. Orta Çağ'da ise Tanrı ile yaratık aynı hamurdan değil, başka başka özlerdendir. Onun için de aralarında kapanmaz bir aralık vardır. Buna göre Orta Çağ'da varlıkların oluşumu için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?