F. Bacon'a göre düşünce kendi başına bırakılırsa doğruya ulaşamaz. Nasıl kullanılan araçlar, elin gücünü artırıyorsa kullanılan akıl yürütme tarzları da aklın gücünü artırır. Bu açıklamadan hareketle F. Bacon'un felsefenin aşağıdaki konularından hangisi ile ilgilendiği söylenebilir?
Descartes'ın "Ne biliyorum? Ne kadar bilebilirim? Hangi bilgilere güvenebilirim?" şeklindeki sorularına karşılık; Spinoza "İnsan için iyi yaşam nedir? Bu yaşamı en iyi şekilde yaşamamı sağlayacak olan nedir? Yaşamımı sürekli mutlu ve kutlu yüce bir sevinç içinde sürdürmemi sağlayacak olan şeyler nelerdir? Bunu nasıl elde edebilirim?" gibi sorular olmuştur. Buna göre Descartes ve Spinoza'nın sırasıyla aşağıdaki felsefe alanlarından hangisiyle ilgilendiği söylenebilir?
Hobbes'a göre insan doğası gereği bencil bir varlıktır. Sürekli kendi çıkarları peşinde koşar. Durum böyle olunca güçlü zayıfı ezmeye başlar ve bazı bireylerin mal ve can emniyeti tehlike altına girer. Bunun sonucunda ise insanların birbirlerine zarar vermelerini engellemek için ortak uzlaşı ile devlet kurulmuştur. Hobbes'un bu düşüncesine göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Ben Aristoteles gibi taşların niçin düştüğünü değil, nasıl düştüğünü merak ediyorum. Galileo'nun bu düşüncesine göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Spinoza'ya göre aşağı doğru akan su düşünebilen bir varlık olsaydı, kendi özgür istenci ve iradesiyle neden aşağı doğru aktığını düşünebilirdi. İnsan da kararlarında ve eylemlerinde hep bir zorunluluğun etkisi altında kalmıştır. Bu görüş aşağıdaki yargılardan hangisiyle çelişir?
Descartes mutlak doğru bilgiye açık ve seçik bir biçimde bilinmeyen her şeyden şüphe ederek ve adım adım ilerleyerek ulaşılabileceğini söyler. Bu tür bir bilgiye ulaşmak için her şeyden kuşku duymaya, kendini açık seçik duyurmayan her şeyi reddetmeye karar verir. Bu noktada kuşku duymayacağı tek bir şey olduğunu söyler: "Kuşku duyduğumdan kuşku duymadığım gerçektir." Bu parçadan hareketle Descartes ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Hobbes'a göre doğa durumunda birbirinin kurdu olan insanlar bir sözleşmeyle hak ve özgürlüklerini kendilerini yönetmesi için, kendi iradeleriyle oluşturdukları bir güce devrederler. Bu şekilde kargaşa ve savaşa son verip güvenlik içinde yaşarlar. Buna göre Hobbes, devletin ortaya çıkmasını aşağıdakilerden hangisine bağlamıştır?
Galileo'nun Güneş merkezli evren kuramı ölümünden yıllar sonra bile kiliseyi huzursuz etmeye devam etmiştir. 18. yüzyılın ortalarında, ancak 100 yılı aşkın bir süre sonra Galileo'nun kuramı onaylanmış ve kabul görmeye başlamıştır. Bu açıklamadan hareketle aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapılabilir?
Descartes'a göre var olmasaydık şüphe edemezdik. Bu bizim edinmiş olduğumuz ilk doğru bilgidir. Öyle ki şüphe etmek düşünmeye, düşünmek ise var olmaya yeter bir kanıttır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Descartes'ın varlıkların var olabileceği düşüncesine ulaşmasını sağlayan çıkarımın nedeni olarak düşünülebilir?
Her şeyin ortak olduğu Güneş Ülkesinde zenginlik ya da yoksulluk söz konusu değildir. Ülkede herkesin ihtiyaçları karşılanır. Kimsenin özel mülkiyeti yoktur, her şey ortaktır. Güneş Ülkesinde yaşayanlar mala mülke önem vermezler, sadece ihtiyacı kadarını alırlar. Campenella'nın bu görüşleri siyaset felsefesinde aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
Spinoza'ya göre var olan tek şey Tanrı'dır. Tanrı, kendi kendisi tarafından belirlenmiştir. O hâlde, Tanrı'da özgürlük zorunlulukla aynı şeydir. Böylece insan, evreni tanıyıp evrenin içinde meydana gelen her olayın zorunlu olduğunu bilmek ve bu zorunluluğu kabul etmek suretiyle mutlu olur. Ona göre insan çoğu zaman tutkularının etkisi altındadır. Bu tutkular ruhun bulanık ve karmaşık yanını oluşturur. Ahlakın amacı insanın tutkularını yenmesine yardımcı olmaktır. Bu da Tanrı'yı bilmek ve onun yasalarını kabul etmekle olur. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
I. Filozoflar aynı zamanda din adamıdır. II. İnsanın özü ile bu dünyadaki yerini araştırır. III. Felsefenin ana teması dinidir. IV. Düşünce, kendisini tarihi otoritelerden bağımsız kılmıştır. Verilenlerden hangileri modern düşüncenin ortaya çıktığı Rönesans felsefesi için söylendiğinde doğru olur?
F. Bacon'a göre doğru bilgiye ulaşmak için öncelikle zihnin ön yargılardan kurtarılması gerekir. Bu ön yargılar için "idol" kavramını kullanan Bacon, idolleri pencerenin önüne birikmiş ve gerçekleri net bir şekilde görmemize mani olan lekelere benzetir. Ona göre yüzyıllardır doğruluğu sorgulanmadan okunup ezberlenen kitapların değil, doğanın kitabının okunması gereklidir. Bu parçadan hareketle F. Bacon'un aşağıdakilerden hangisini eleştirdiği söylenebilir?
Hobbes'a göre insan, doğası gereği bencil bir varlıktır ve tüm eylemlerinin temelinde ben sevgisi vardır. İnsanın yaşamdaki amacı kendini korumak ve kendi çıkarlarını gerçekleştirmektir. Bunun için başkalarının çıkarlarını görmezden gelerek yalnızca kendi iyiliği ve mutluluğu için davranır. Hobbes'un bu görüşlerinden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
Bazı düşünürler, toplumsal düzen bireyin gereksinimlerini karşılayamaz hâle geldiğinde, haksızlıkları giderecek, sorunları ortadan kaldıracak ideal toplum düzenleri tasarlamışlardır. Düşünürlerin adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramlar üzerine tasarladıkları bu devlet düzenine ütopya adı verilir. Buna göre ütopyalar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Machiavelli, bireyin mutluluğu için uğraşmaz. Bu öncelik onun umurunda bile değildir. Bütün amacı aslında sadece devletin bekası ve mutluluğudur. İnsanlar da bunun için vardır. Ona göre insan bir doğa gücüdür, canlı bir enerji kaynağıdır. Bu yüzden Hıristiyanlığın çizmiş olduğu mütevazı, alçakgönüllü insan tipine karşıdır. Onun özlemini çektiği insan tipi İlk Çağ insanı gibi atılgan ve üretken olanlardır. İnsan gerekirse ulvi bir amaç için devletin varlığını, kendi varlığına tercih edebilmelidir. Machiavelli'ye göre iki tür insan vardır: Tarihi yaşayanlar ile tarihi yapanlar. Malzeme olanlar ile mimar olanlar. Onun gönlü şüphesiz ikincisinden yanadır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
İdeal toplum düzeni arayışı siyaset felsefesini her dönem meşgul etmeyi başarmıştır. Bu arayışla üretilen ütopyalar insanlığı ideal topluma ulaştırma amacını taşırken, yönetim biçimlerinin tahlilleri üzerinden ilerlemiştir. Bunu ilk kez sistemli biçimde yapan Platon, devletini matematik ve akıl üzerine kurmuş, insanlığa mutlu bir gelecek sunmak istemiştir. Sonraki ütopyalarla birlikte "Mükemmel yaşam içinde mutlulukla özgürlük eşit öneme sahip olabilir mi? ..." gibi sorular ortaya çıkmıştır. İdeal düzen arayışı ile ütopyaların yarattığı belirsizliklerden ortaya çıkan "distopyalar" ise bu soruların olumsuz cevaplarını ve oluşan korkutucu sonuçlarını göstermek için yazılmıştır. Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Felsefe tarihinde bazı düşünürlerin toplum tasarımları kurguladıklarını görmekteyiz. Thomas More'un "Ütopya"sı, Campanella'nın "Güneş Ülkesi" yeryüzünde gerçekleşmesi mümkün olmayan devlet tasarımları üzerine yazılmış eserlerdir. Filozofları bu tarz bir toplum tasarımına iten düşünce aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Descartes'a göre doğruluk, hiçbir kuşkuya ve anlaşılmazlığa yer vermeden, hem bize kendisini zorla kabul ettiren, zorunlu olarak bilincine vardığımız hem de kendisini diğer bilgilerden ayırdığımız bilginin özelliğidir. Buna göre Descartes, bilginin doğruluğunu aşağıdakilerden hangisine dayandırmaktadır?
Newton yaptığı çalışmalar konusunda şu sözleri söyler: "Bilimsel öngörülerde bulunabiliyor olmamı, doğayı insanlara tanıtabilmemi, bilimde yeni bakış açıları getirebilmemi kısacası bunların her birini omuzlarında yükseldiğim kişilere borçluyum." Newton bu sözlerinde bilimin aşağıdaki özelliklerinden hangisini vurgulamıştır?