Gıdaların yapısına katılan en önemli monosakkaritler glikoz, fruktoz ve galaktozdur.
Meyve şekeri olarak bilinen şekere laktoz denir.
Karbonhidratlar C, H, N atomlarından oluşmuş organik bileşiklerdir.
Karbonhidratların sindirimi genel olarak ağızda başlar, ince bağırsakta tamamlanır.
Amino asitlerin yapısında C, H, O atomları bulunur.
Proteinler doku onarımı için gereklidir.
Proteinlerin denatürasyonu, proteinlerin sindirilebilirliğini arttıran kimyasal bir olaydır.
Elzem amino asit içerikleri tam olduğu için bitkisel kaynaklı proteinlerin biyolojik değeri yüksektir.
Fazla miktarda tüketilen yağ, çeşitli kanserlerin görülme riskini artırır.
Yağların sindirimi midede başlar, ince bağırsakta devam eder.
Kızartma yağı olarak dumanlanma noktası düşük yağlar tercih edilmelidir.
Doymuş yağ asidi içeriği yüksek olan yağlar, doymamış yağ asidi içeriği yüksek olan yağlara göre daha çabuk okside olur.
İnsan vücudundaki su, hücre içi ve hücre dışı sıvısında eşit oranda bulunur.
İnsan vücudundaki su miktarı; yaşa, cinsiyete ve vücut kompozisyonuna göre değişkenlik gösterir.
İshal gibi hastalık durumlarında vücutta bozulan elektrolit dengesinin tekrar sağlanması için hastaya tek sefere mahsus olmak üzere oral rehidrasyon sıvısı verilir.
Metabolizma sonucu oluşan atıkları vücuttan uzaklaştırmada böbrekler, karaciğer, deri ve bağırsaklar görev alır.
D vitamini ihtiyacı, tüketilen besinler ve güneş ışınının etkisi ile deri tabakasında sentezlenerek karşılanır.
B1 vitamini yetersizliği sonucunda eklemlerde şişlik ve ağrı, kalp yetmezliği gibi belirtileri olan pellegra hastalığı gelişir.
Flor, kemikleri güçlendirerek kırılmalara ve erimelere karşı korur ayrıca diş çürümelerini önler.
Günlük alınan enerjinin büyük kısmı bazal metabolizma enerjisi için harcanır.