SORU BANKASI Filtrele

Kur’an’da Bazı Kavramlar Ünite / Modül Soruları


Soru 1

“ De ki: ‘Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar mürekkep ilave etseydik dahi Rabbimin sözleri bitmeden önce mutlaka deniz tükenirdi.’” (Kehf suresi, 109.ayet.)

Verilen ayetten hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Yüce Allah’ın (c.c.) ilim ve hikmeti sonsuz ve sınırsızdır.
B) Denizlerin büyüklüğünün Allah’ın (c.c.) ilmi yanında bir önemi yoktur.
C) Yüce Allah’ın ilmini yazmak için denizlerin tamamı mürekkep olarak kullanılsa bile yetmez.
D) Denizlerin tükenmesi Allah’ın (c.c.) ilmi ve hikmetinin
ölçüsünü anlatmaktadır.
E) Allah’ın (c.c.) sonsuz ilmi O’nun kudreti ve iradesi ile
ilişkilidir.

Soru 2

Bir gün Peygamberimizin (s.a.v.) yanına bir kişi gelir. Sahabilerin daha önce hiç görmediği ve tanımadığı bu şahıs, Peygamberimize (s.a.v.), “İman nedir?” diye sorar. Efendimiz (s.a.v.), “İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.” buyurarak cevap verir. O şahıs bu kez, “İslam nedir?” sorusunu yöneltir. Allah Resulü (s.a.v.), “İslam, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şahitlik etmen; namazı kılman, zekâtı vermen, ramazan orucunu tutman ve eğer gücün yetiyorsa haccı yerine getirmendir.” cevabını verir. Yabancı şahıs bu kez, “İhsan nedir?” diye sorar. Hz. Peygamber (s.a.v.) ihsanı şöyle tanımlar: “İhsan, Allah’ı görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü sen onu görmesen de o seni görmektedir.” (Müslim, İman, 1.)

Verilen parçadan ilkeler çıkartmak isteyen biri aşağıdakilerden hangisini söyleyemez?

A) Müslüman kişi, İslam’ın iman esaslarına inanmalıdır.
B) Cibril Hadisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile Cebrail arasında geçmiştir.
C) Müslüman, ibadetlerini yerine getirme konusunda titiz olmalıdır.
D) Kul, Allah’ın (c.c.) her an kendisini gördüğü bilinci içinde davranmalıdır.
E) İman ve İslam kavramları birbirinden farklı anlamlar taşırlar.

Soru 3

(I) Fıkıh kitaplarında salih ameller genellikle farz, vâcip, sünnet, müstehap veya mendup; gayr-i sâlih ameller de haram, mekruh ve müfsid şeklinde bölümlere ayrılır. (II)Mubahlar, aslında yukarıdaki olumlu veya olumsuz değerlerden birini taşımayan ve dinin yapılması ya da terkedilmesi yönünde bir hüküm koymadığı amellerdir. (III)Bununla birlikte mubahların işlenmesinde güdülen maksat ve niyet bu işleri salih veya gayr-i salih amel durumuna sokabilir. (IV)Yüce Allah dünyada iken kimlerin daha güzel amel ettiğini ortaya çıkaracak ve hiçbir haksızlığa meydan vermeksizin herkesi ameline göre yargılayacaktır. (V)Bununla birlikte kötü ameli olanlar yalnızca kötülüklerinin dengiyle cezalandırılırken iyi amel işleyenler fazlasıyla mükâfatlandırılacaktır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 4

Aşağıdaki ayetlerden hangisi salih amel kavramıyla doğrudan ilişkilidir?

A) “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah) ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.” (Nisâ Suresi, 48. ayet.)
B) “Hükümranlık elinde olan Allah, yücedir. O, her şeye
hakkıyla gücü yetendir. O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” (Mülk suresi, 1-2. ayetler.)
C) “Dedik ki: “Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.” (Bakara suresi, 35. ayet.)
D) “Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler,”Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki Allah’ın yardımı pek yakındır.”(Bakara suresi, 214. ayet.)
E) “Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.” (A’râf suresi, 40. ayet.)

Soru 5

Bir hadiste, “Ameller niyetlere göredir” (Buhârî, “Bedü’l-vahy”, 1) buyurulmuştur. Amel ancak Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle yapılırsa makbul ve sevaba vesile olur. Hatta böyle bir iyi niyet mubahları bile salih amel değerine yükseltebilir. Meselâ yürümek aslında mubah olan bir fiildir. Fakat namaz kılmak için camiye veya yardımda bulunmak için darda kalan bir insanın yanına gitmek sevap, herhangi bir kötülük yapmak niyetiyle bir yere gitmek ise günahtır. Görüldüğü gibi aslında mubah olan yürümek ve gitmek fiilleri niyete göre sevap veya günah olabilmektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki İslâm âlimlerine göre iyi niyet, dince yasaklanmış olan bir işin kötülük ve günah vasfını ortadan kaldırmaz. Buna karşılık dinin iyi gördüğü bir iş için yapılan niyet de sevaba vesile olan bir ameldir. İnsan niyet ettiği bir ameli herhangi bir engel yüzünden yapamamış olsa bile sırf iyi niyeti için sevap kazanır.

Bu parça aşağıdaki ayetlerden hangisiyle doğrudan ilgilidir?

A) “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.” (Âl-i İmrân suresi, 133. ayet.)
B) “Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedi kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.” (Hûd suresi, 108. ayet.)
C) “İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükafatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanacaklardır.” (Furkân suresi, 75. ayet.)
D) “Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O’na has kılarak (ihlâsla) Allah’a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah’a) ortak koşmaktadırlar.” (Ankebût suresi, 65. ayet.)
E) “Allah, sizi kasıtsız yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz, fakat sizi kalplerinizin kazandığı (bile bile yaptığınız) yeminlerden sorumlu tutar. Allah, çok bağışlayandır, halîmdir.” (Bakara suresi, 225. ayet.)

Soru 6

Meal: “De ki: ‘Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar mürekkep ilave etseydik dahi rabbimin sözleri bitmeden önce mutlaka deniz tükenirdi.’” (Kehf suresi, 109. ayet.)


Tefsir: Bu ayete göre Allah’ın (c.c.) sözleri ifadesinden maksat O’nun ilmi ve hikmetidir. Yüce Allah’ın ilim ve hikmetisonsuz ve sınırsızdır; denizler ise büyüklüğüne rağmen sonlu ve sınırlıdır. Şu halde Allah’ın ilmini ve hikmetini yazmak için denizlerin tamamı mürekkep olarak kullanılsa, bir o kadar da ilâve edilse yine de Allah’ın ilmini yazmaya yeterli olmaz............ ayetindeki ifade de böyledir.

Verilen parçada boş bırakılan yere gelebilecek ayet aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) “Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Lokman suresi, 27.ayet.)
B) “Şüphesiz biz Dâvûd’a ve Süleyman’a da bir ilim verdik. “Bizi mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a hamdolsun!” dediler.” (Neml suresi, 15. ayet.)
C) “Eğer buna rağmen size cevap vermezlerse, artık biliniz ki, o gerçekten Allah’ın ilmiyle indirilmiştir ve O’ndan başka İlah yoktur…” (Hud suresi, 14. ayet.)
D) “…Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.” (Âl-i İmrân suresi, 7.ayet.)
E) “Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: ‘Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.’” (Rûm suresi, 56.ayet.)

Soru 7

“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir.)” (Asr suresi, 1-3. ayetler.)

Bu ayetle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) İnsanlar gerçeği ve doğru olanı seçmeleri hususunda
uyarılmıştır.
B) İman edenlerin dünyada sıkıntılı, ahirette ise mutlu bir konumda olacakları ifade edilmiştir.
C) Surenin başında zamana yemin edilerek onun insan hayatındaki yerine ve önemine dikkat çekilmiştir.
D) İnsanların adil olmaları ve adaletin hâkim olduğu toplumsal düzenin kurulmasına katkıda bulunmaları tavsiye edilmiştir.
E) Hayatın çeşitli şartları, maddi ve manevi zorlukları karşısında kişiye sabır ve dayanıklı olması öğütlenmiştir.

Soru 8

“Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince, onlar için içlerinde ebedî kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır. Oradan ayrılmak istemezler.” (Kehf suresi, 107-108. ayetler.)

Verilen ayetlerden çıkarılabilecek en kapsamlı mesaj aşağıdakilerden hangisidir?

A) Firdevs cenneti herkesin içinde ebedi olarak kalacağı
cennettir.
B) Hak etse de hak etmese de herkes cennette girmek ve orada sürekli kalmak ister.
C) Allah (c.c.), iman edip salih ameller işleyenlerin cennette ebedi kalacaklarını buyurur.
D) İman etmek ve yararlı işler yapmak Müslümanın en belirgin özelliklerindendir.
E) Cennet Kur’an’da farklı isimlerle zikredilmiştir.

Soru 9

“Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince, onlar için içlerinde ebedî kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır. Oradan ayrılmak istemezler. De ki: ‘Rabbimin sözleri ic¸in denizler mürekkep olsa ve bir o kadar mürekkep ilave etseydik dahi rabbimin sözleri bitmeden önce mutlaka deniz tükenirdi. De ki: ‘Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâhınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” (Kehf suresi, 107-110. ayetler.)

Verilen ayetlere göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Allah’ın ilmi hiçbir şeyle ölçülemez.
B) Hz. Muhammed’i diğer insanlardan ayıran en önemli
özelliği vahiy almasıdır.
C) İbadet sadece Allah (c.c.) için yapılır.
D) Hz. Muhammed’in vefatı ile vahiy süreci son bulmuştur.
E) Cennete girmek için salih amelde bulunmak gerekir.

Soru 10

Müslüman’ın en fazla önem vermesi gereken hususlardan biri takva sahibi olmaktır. Çünkü Yüce Allah Kur’an’da Müslümanlardan bunu istemektedir. Kur’an’ın birçok ayetinde, Allah (c.c.), Müslümanları kendisinden korkmaya, sakınmaya yani takva sahibi olmaya yönlendirmektedir.

Aşağıdaki ayetlerden hangisi, parçada anlatılanlara örnek olarak verilemez?

A) “Andolsun ki biz Musa’ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da size yetişilmesinden korkmaksızın ve boğulmaktan endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik.” (Tâhâ suresi, 77. ayet.)
B) “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Mâide suresi, 8. ayet.)
C) “Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber’e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah’tan korkun.” (Mücadele suresi, 9. ayet.)
D) “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden
yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, ondan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.” (Hucurât suresi, 13. ayet.)
E) “Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân suresi, 103. ayet.)

Soru 11

“ De ki: ‘Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.’” (Kehf suresi, 110. ayet.)

Verilen ayetten hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

A) Hz. Muhammed nübüvvetin son halkasıdır.
B) İbadet ederken şirkten kaçınmak emredilmektedir.
C) Cennete gitmek için ibadetleri aksatmamak gerekir.
D) Hz. Muhammed insan üstü özelliklere sahiptir.
E) İman etmek için Kelime-i Tevhid’i zikretmek gerekir.

Soru 12

“İşte böylece sana da emrimizle Kur’an’ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. (O yol) göklerin ve yerin sahibi olan Allah’ın yoludur. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah’a döner.” (Şûrâ suresi, 52. ayet.)


(I)İnsan iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı ayırt edebilir. Ancak bütün bu özellikler, insanın sırat-ı müstakimi bulması ve ona tabi olması için yeterli değildir. (II) Bu nedenle Yüce Allah (c.c.), kullarını doğru yola iletmek, onların sırat-ı müstakim üzere yaşamasını sağlamak amacıyla peygamberler ve ilahi kitaplar göndermiştir. (III)Kur’an ve Hz. Muhammed de (s.a.v.), insanları sırat-ı müstakime yani Allah’ın (c.c.) yoluna yöneltmek amacıyla gönderilmiştir. (IV) Hz. Muhammed (s.a.v) Allah’tan aldığı vahiyleri hem ezberlemiş hem de vahiy katipleri aracılığıyla yazıya geçirilmesini sağlamıştır. (V) Tüm bunlardan ortaya çıkan sonuç şudur: Sırat-ı müstakime ulaşmak için Allah’ın (c.c.) kitabına yani Kur’an’a tabi olmak, Peygamberimizin (s.a.v.) yoluna ve sünnetine uymak gerekir.

Yukarıda bir ayet ve bu ayeti açıklayan bir metin verilmiştir.

Metindeki numaralanmış cümlelerin hangisi ayetin içeriğiyle doğrudan ilişkili değildir?

A) IB) IIC) IIID) IVE) V

Soru 13

Dinimizin ibadetler konusunda önem verdiği temel ilkelerden biri ihlastır. Dolayısıyla İslami açıdan ibadetlerin, sadece Yüce Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak amacıyla yapılması esastır. Mümin, her zaman bu bilinçte olmalıdır. İbadetlerini bu bilinçle, severek, isteyerek ve samimiyetle yapmalıdır. Nitekim bizler her gün namazlarda okuduğumuz Fâtiha suresinde, ........... diyerek bunu ifade ediyoruz.

Verilen parçada boş bırakılan yere aşağıdaki ayetlerden hangisi getirilmelidir?

A) “Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.” (Fâtiha suresi,1. ayet.)
B) “Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (Fâtiha suresi, 2. ayet.)
C) “O, rahmândır ve rahîmdir. Ceza gününün malikidir. ”
(Fâtiha suresi, 3-4. ayetler.)
D) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.”(Fâtiha suresi, 5. ayet.)
E) “Bize doğru yolu göster. ” (Fâtiha suresi, 6. ayet.)

Soru 14

Kur’ân-ı Kerîm’in birçok ayetinde iman ve salih amel birlikte zikredilmiş; bazı ayetlerinde de bunlara ahiret inancı eklenmiştir. Böylece salih amelin önemi, kötü amelin zararı ve yanlışlığı üzerinde ısrarla durulmuş, Müslümanlar her fırsatta iman ve salih amele teşvik edilmiştir.

Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi Salih amele örnek olarak verilemez?

A) İş arkadaşlarına saygılı davranmak
B) İhtiyaç sahibine borç vermek
C) Televizyon başında fazla vakit geçirmek
D) Sağlıklı beslenmeye özen göstermek
E) Komşuya ikramda bulunmak

Soru 15

İnsanı ön plana çıkardığımızda hidayet kavramını; günahlarla iç içe bir hayat yaşayan kimsenin dindar hâle gelmesi; günahlarını terk ederek İslam dinine uygun ahlak, ibadet ve davranışlar kazanması olarak tanımlamak mümkündür. Müslüman olmayan bir kişinin, İslam’ı benimseyip Müslüman olması da hidayete ermek, ihtida etmek olarak nitelendirilir. Allah’ı (c.c.) ön plana aldığımızda da hidayet; Allah’ın (c.c.), insanlara kendi yolunda gidebilecek akıl, düşünme, öğrenme, hatırlama gibi yetenekler vermesi ve ilahi kitaplar ve peygamberler yoluyla insanlara hak ve hakikati, doğru yolu göstermesi olarak tanımlanabilir.

Verilen parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Hidayet kavramı farklı açılardan ele alınarak tanımlanabilir.
B) Hidayet kavramının dindarlıkla ilişkisi vardır.
C) Peygamberler, hidayet için önemli rehberlerdir.
D) Akıl, insanın hidayeti bulabilmesi için tek şarttır.
E) Hidayetin yolları vahiy yoluyla insanlara bildirilir.

Soru 16

Aşağıdakilerden hangisi cihat kavramının anlamı içinde yer almaz?

A) Bireyin ve toplumun; şirkten, küfürden, nifaktan, fitneden uzak olması için gayret sarf etmektir.
B) Gerek ibadetlerde gerekse hayatın her anında Allah’ı görüyormuş gibi hareket etmektir.
C) İnsanın, kendisini ve aile fertlerini cehennem ateşinden korumak için gayret göstermesidir.
D) İslam’ın tanıtılmasının, tebliğ edilmesinin ve yaşanmasının önündeki engelleri kaldırma mücadelesidir.
E) Dinin, vatanın, bayrağın, millî ve manevi değerlerin korunup yaşatılması için gerektiğinde can ve mal ile savaşmaktır.

Soru 17

"De ki ben de ancak sizin gibi bir insanım, sadece bana, 'Sizin ilahınız ancak bir tek ilâhtır.' diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın." (Kehf suresi, 110. ayet)

Bu ayetten aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?

A) Hz. Peygamber bir insandır.
B) Müşriklerin amelleri boşa gitmiştir.
C) Kulluk sadece Allah'a yapılmalıdır.
D) Allah'ın eşi, dengi ve benzeri yoktur.
E) Ahirete inanan fiillerine dikkat etmelidir.

Soru 18

"De ki ben de ancak sizin gibi bir insanım, sadece bana, 'Sizin ilahınız ancak bir tek ilâhtır.' diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın." (Kehf suresi, 110. ayet)

Bu ayetteki altı çizili ifade aşağıdaki kavramlardan hangisinin çevirisidir?

A) İhsanB) HidayetC) Takva
D) Salih amelE) İhlas

Soru 19

İslam'ın ilk yıllarında Kur'an-ı Kerim'e muhatap olan Araplar onun dilini biliyordu ve onu anlıyordu. Ayrıca Hz. Peygamber aralarında yaşıyor, Kur'an'ı açıklıyor ve sorularına cevap veriyordu. Bu nedenle onlar, Kur'an'ın mesajını doğru anlıyorlardı. Kur'an-ı Kerim'in doğru anlaşılması için gerekli olan hususlardan biri, Kur'an kavramlarının öğrenilmesidir. Bu sebeple Kur'an'ı anlamak isteyenler onun kavramlarını öğrenmelidir.

Bu metinde,

I. İslam'ı öğrenmek isteyen bir kişi ne yapmalıdır?
II. Kur'an'ın anlaşılmasında Hz. Peygamberin rolü nedir?
III. Hz. Peygamberin Kur'anla ilgili açıklamalarının yer aldığı kaynaklar hangileridir?

sorularından hangilerinin cevabı yoktur?

A) Yalnız I.B) Yalnız II.C) Yalnız III.
D) I ve II.E) II ve III.

Soru 20

Aşağıdaki yargıların hangisi İslam'ı anlamada kavramların rolüyle doğrudan ilgilidir?

A) Kavramlar, insanın düşünce dünyasının temelini oluşturur.
B) Bir bilim dalının tam anlaşılabilmesi, kavramlarının bilinmesine bağlıdır.
C) Nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımına kavram denir.
D) Kur'an'ın anlaşılması için gerekli hususlardan biri, Kur'an kavramlarını bilmektir.
E) İnsanın kavram bilgisi ne kadar geniş olursa düşünce dünyası da o kadar geniş olur.
Seçilen
Soru
Sayısı
0
123
3 Sayfada Toplam 60 soru listeleniyor