İbadet eden kimsenin niyeti ibadeti yalnız Allah (c.c.) için yapmak olmalıdır. Allah’a (c.c.) inanan bir insan hiçbir şeyi O’na ortak koşmaz, ibadetlerini yalnızca O’nun için yapar, her türlü riyadan ve gösterişten uzak durur.
Verilen parçaya anlamca en yakın ayet hangisidir?
İnsan, kötü davranışları çoğu zaman yanlış olduğunu bildiği halde yapar. Bu, iradesinin zayıflığından kaynaklanır. İnsanın iradesini terbiye etmesi gerekir. Bu da ancak ibadetle mümkün olabilir. İbadetler insan iradesini kuvvetlendiren ve insanı ahlaki sorumluluklar konusunda daha duyarlı olmaya hazırlayan uygulamalardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu duruma örnek olarak gösterilemez?
İbadet kulun Allah’a (c.c.) olan şükrünün bir göstergesidir. Şükür, Yüce Allah ile ilişkiyi güçlendirmenin en önemli yollarından biridir. Yüce Allah, bir insanın kendisine yakınlığını ve samimiyetini karşılıksız bırakmaz. Kendisiyle ilişkisini güçlendirmek için gayret edenin bu emeğini boşa çıkarmaz, ona bahşettiği maddi ve manevi nimetlerini artırır. Kur’an-ı Kerim’de “... Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir...” (İbrâhîm Suresi, 7. ayet.) buyrularak bu gerçek ifade edilmiştir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
İbadetler toplumun kaynaşmasına katkı sağlar. Birçok ibadet bu birlik ve beraberliği sağlamaya yöneliktir. Namazlarını cemaatle kılmaya devam eden, camide sürekli bir araya gelen Müslümanlar birbirlerinin sevinç ve kederlerini paylaşma imkânı bulur. Müslümanlar için cuma özel bir gündür. Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma suresi, 9. ayet.) buyrularak cuma gününün ve cuma namazının önemine dikkat çekilmiştir. Tarih boyunca da cuma namazı Müslümanların bir araya gelerek birbirleriyle görüşüp kaynaştıkları bir ibadet olmuştur. Hatta cuma günü Müslümanların haftalık bayramı olarak kabul görmüştür.
Dua, Allah (c.c.) ile insan arasındaki bağı kuvvetlendiren ibadetlerdendir. Allah’a (c.c.) inanan ve güvenen bir kimse tabii olarak duaya yönelir. ........... . Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın (c.c.) insana şah damarından daha yakın olduğu ve dualara icabet ettiği şu şekilde belirtilmektedir: “Kullarım sana beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm…” (Bakara suresi, 186. ayet.)
Boş bırakılan yere hangi cümle gelirse metnin akışı bozulur?
“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik kişinin Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman etmesi; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olan kölelere harcaması; namazı kılıp zekâtı vermesidir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takva sahipleri bunlardır.” (Bakara suresi, 177. ayet.)
Aşağıdakilerden hangisi ayette belirtilen asıl iyilikler arasında yer almaz?
• Kur’an ve sünnete uygunluk
• Niyet
• İhlas
Verilen ilkeler aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır?
İnsan; Rabbini tanımak ve O’na ibadet etmek için yaratılmış ve yaratılmışların en şereflisi olarak nitelendirilmiştir. İbadet Allah’ı (c.c.) tanımanın ve O’na iman etmenin tabii bir neticesidir. İbadet kelime olarak boyun eğmek, itaat etmek, saygı duymak, kulluk etmek, tapınmak gibi anlamlara gelir. Dinî bir kavram olarak ibadet; müminin Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınmasıdır. İnsan Allah’a (c.c.) karşı sevgi, saygı ve itaatini en güzel şekilde ibadetle gösterir.
Parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
İbadetler farz, vacip ve nafile olmak üzere üç başlıkta sınıflandırılır. Farz ve vacip ibadetlerin yapılması zorunlu iken nafile ibadetler ise insanın tercihine bırakılmıştır. Fakat bir müminin hayatını ve kulluğunu güzelleştirdiği için nafile ibadetlerde bulunmak ayrıca önemlidir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi nafile ibadet olarak değerlendirilemez?
• “Kim Resul’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisa Suresi, 80. ayet.)
• Hz. Muhammed (s.a.v.): “…Namazı benden gördüğünüz şekilde kılın...” buyurmuştur. (Buhârî, Ezan, 18.)
Yukarıda verilen ayet ve hadisten çıkarılabilecek ortak husus hangisidir?
Erdemlilik sadece inançla ya da sadece ibadet ve ahlakla ilgili bir durum değildir. Kişinin erdemli olabilmesi için doğru bir inanca sahip olması ve bu inancın gereği olan ibadet ve ahlakı hayata geçirmesi gerekir. Kur’an-ı Kerim’de “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.” ( Âl-i İmrân suresi, 92. ayet.) ayetiyle de Allah yolunda her türlü fedakarlığın insanı iyiliğe ulaştıracağı bildirilmiştir.
Parçaya göre tam manasıyla erdemli bir insan olmak için hangi özelliğe sahip olmak gerekir?
İbadet, insanı Allah’a (c.c.) yaklaştırır, sıkıntılardan korur. Hayatın zorlukları karşısında bunalıma düşen, ümitsizliğe kapılan insan ibadet sayesinde çıkış yolu bulur. İbadet, insanı dünyanın maddi bağlarından kurtararak ruhen yüceltir. İbadet bilinciyle yaşayan insan Allah’ı (c.c.) unutmaz. Allah’ın (c.c.) sevgisi kalbine yerleşir. Kötülüklerin esaretinden kurtulur. Allah’a (c.c.) olan inancı ve bağlılığı, onu yanlış yollardan korur. Doğru yolda, düzgün bir hayat sürmesini sağlar. İman eden insan için ibadet dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarıdır.
Bu parça için kullanılabilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
Kur’an-ı Kerim’in ikinci suresi olan Bakara suresinin 177. ayeti “birr ayeti” olarak isimlendirilir. Birr kavramı iman ve ibadet başta olmak üzere her türlü iyilik, ihsan, itaat ve doğruluk anlamlarına gelir.
Hz. Peygamber, “Birr, ahlak güzelliğidir.” (Müslim, Birr, 14.) buyurarak bu kavramın her çeşit erdemi kapsadığını ifade etmiştir.
Sünnet-i müekkede: Hz. Peygamberin farz ve vacibin yanı sıra devamlı yaptığı, çok az terk ettiği iş, davranış ve ibadetlerdir. Sabah namazının sünneti, öğle namazının ilk ve son sünnetleri, namazları cemaatle kılmak gibi davranışlar sünnet-i müekkededir. Terk edilmesi günah olmasa da dinen kınanır.
Sünnet-i gayr-i müekkede: Hz. Peygamberin bazen yapıp bazen terk ettiği iş, davranış ve ibadetlerdir. Sünnet-i gayr-i müekkedeyi yerine getiren sevap kazanır ancak terk edenler dinen kınanmaz.
Verilen bilgilere göre sünnet-i müekkede ile sünnet-i gayr-i müekkede arasındaki fark nedir?
Hz. Peygamber, “Amellerin en üstünü hangisidir?” diye sorulunca şöyle cevap vermiştir: “Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik etmektir. Sonra da Allah yolunda cihat etmek gelir.” (Buhari, Tevhid, 48.)
Bu ve benzeri hadislerde genellikle iyilik, birr kelimesiyle ifade edilmiştir. Birr, anne ve babaya gönülden bağlılık, onların kalplerini kırmamak, onlara yaşlılıklarında kol kanat germek gibi anlamlara da gelir. Bu davranışlar aynı zamanda Allah’a (c.c.) itaatin de bir göstergesidir. Dolayısıyla ana babaya iyilik etmek, insanı Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmaya götürür.
Parçaya verilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
Özel anlamda farz ve nafile ibadetlerin, genel anlamda bütün salih amellerin temel amacı kişiyi Allah’ın (c.c.) rızasına ulaştırmaktır. Yüce Allah’ın insanın yapacağı ibadetlere ihtiyacı yoktur ………………………………………. Bilakis insan Allah’a (c.c.) olan şükür borcunu yerine getirebilmek, O’na olan sevgi ve saygısını gösterebilmek için ibadetlere ihtiyaç duyar. İbadetler, insanın ruhunu yüceltir, onu kötülüklerden arındırır.
Metnin akışına göre boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi gelmelidir?
Ef’al-i mükellefin, sözlükte “mükelleflerin fiilleri” anlamına gelir. Terim olarak da dinen yükümlü sayılan insanların davranışları ve bunlarla ilgili hükümler anlamındadır. Akıllı ve ergenlik çağına gelmiş her Müslüman yaptıklarından sorumludur. Bu sorumluluk bazı davranışları yapmayı, bazılarını da yapmamayı gerektirir. Farz, vacip, sünnet, mendup kavramlarıyla İslam’ın yapılmasını istediği davranışlar kastedilir. Yapılmaması istenen davranışlar ise haram ve mekruh kavramlarıyla belirtilir. Mübah kavramı da insanın yapıp yapmamakta serbest olduğu davranışlar için kullanılır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Sünnet, Kur’an-ı Kerim’le birlikte dinimizin temel kaynaklarındandır. Kur’an-ı Kerim’in doğru anlaşılabilmesinde sünnetin vazgeçilmez bir önemi vardır. Namaz, oruç, hac, zekât ve kurban gibi ibadetlerin nasıl yapılacağını Hz. Peygamber bizzat uygulayarak ashabına öğretmiştir. Bu uygulamalar, nesilden nesile aktarılarak bize kadar ulaşmıştır.
Parçadan sünnet ile ilgili çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?
Kendisine ibadet edilen, tapınılan varlık anlamında kullanılan kavram hangisidir?
İnsan, bu dünyanın karmaşası içinde çeşitli sıkıntılarla karşılaşır. Allah’a (c.c.) ibadet eden bir mümin, böylesi durumlarda metanetini yitirmez. Bunun Allah’ın (c.c.) bir imtihanı olduğunu bilir, sabreder ve zorluklarla mücadele eder. “... Müminler, yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.” (Teğâbün suresi, 13. ayet) ayetinde insanın sabırlı, kararlı ve dayanıklı olabilmesi için güvenebileceği en yüce makamın Allah (c.c.) olduğu vurgulanır. ...........
Paragrafın anlamlı bir şekilde devam edebilmesi için sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?