SORU BANKASI Filtrele

Edebi Türler ve Söz Sanatları Ünite / Modül Soruları


Soru 1

Aşağıdakilerin hangisinde diğerlerinden farklı bir söz sanatı vardır?

A) Yemyeşil ağaçlar kuşlarla dans ediyor, neşeli şarkılar söylüyordu.
B) Uzun süredir birbirine dargın olan karga ve baykuş barıştı.
C) Hayvanlar, bu konuda ormanların kralı olan aslana danıştı.
D) Rüzgar, bir anne kucağı gibi ılık ılık sarıp sarmalıyordu bizi.

Soru 2

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde söz sanatı kullanılmamıştır?

A) Açılan bir bembeyaz gülsün sen yüreğimin derinliklerinde.
B) Akdeniz ’i çevreleyen Toroslar, oldukça heybetli duruyordu.
C) Sert yamaçlar, başına rengarenk çiçeklerden bir taç takmıştı.
D) Dere, akan suyun sesiyle bize “Günaydın. ” diye sesleniyordu.

Soru 3

“Deniz ve mehtap sordular seni: Neredesin? ”

Bu cümlede yer alan söz sanatı aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A) Kara bulutlar toplanıp bağıra çağıra tartışmaya başladı.
B) Manavdan aldığı biberler zehir gibi acı çıktı.
C) Ay, denizde besteler en güzel şarkılarını.
D) Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:

- Tenimde bir yara işler gibisin


Soru 4

Bu roman da biter belki birazdan.
Ne aşklar yıkıldı gururdan, nazdan.
Ağlıyor besteler yine hicazdan.
Şarkılar “Kal! ” diyor, dudaklar “Git! ”.
                              Ahmet Selçuk İlkan

Şiirin dördüncü dizesinde bulunan söz sanatının açıklaması aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanının kuvvetli olana benzetilmesidir.
B) İnsan dışındaki varlıkları konuşturma, onların ağzından söz söylemesidir.
C) Bir durumun olduğundan daha büyük veya daha küçük gösterilmesidir.
D) İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesidir.

Soru 5

Anlatımı kuvvetlendirmek, sözün etkisini artırmak için aralarında değişik yönlerden ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesine “benzetme ”denir.

Örneğin; “Sibel keçi gibi inatçıdır. ” cümlesinde Sibel, inatçı olması yönüyle keçiye benzetilmiştir.

Verilen bilgiye göre aşağıdaki dizelerin hangisinde benzetme sanatı yoktur?

A) Tarihin dilinden düşmez bu destan

Nehirler gazidir, dağlar kahraman
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir.
                              Orhan Şaik Gökyay

B) Hava bulutlanıp gök gürleyince
Bir yağmur başlar ya inceden ince
Bak o zaman topraktaki sevince.

                          Abdurrahim Karakoç

C) Sen gelince bir mutluluk ülkesiyim
Cıvıl cıvıl
Az gelişmiş toplum gibi, sen gidince
Boynum bükük

                            Oktay Rifat

D) Ah bu türküler, köy türküleri

Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz.
                      Bedri Rahmi Eyüboğlu


Soru 6

(I)Şehrin üzerini bembeyaz bir çarşaf gibi örten kar, çocukları heyecanlandırmıştı. (II)Çocuklar sevinç çığlıklarıyla sokağa indiler. (III)Kimi kardan adam yapmaya koyulurken kimi de arkadaşına atmak için kar topu yapıyordu. (IV)Karın tadını en çok çıkaran yine çocuklardı.

Metinde numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme sanatına yer verilmiştir?

A) IB) IIC) IIID) IV

Soru 7

Kişileştirme: İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özelliklerin verilmesidir.
Konuşturma: İnsan dışındaki varlıkların konuşturulması, onların ağzından söz söylenmesidir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde açıklaması verilen söz sanatlarından birine yer verilmemiştir?

A) Güneş nazlı nazlı batarken ay usulca selamlıyordu göğü.
B) Bülbülü altın kafese koymuşlar “Ah vatanım! ” demiş.
C) Gece hırçın bir fırtına koptu denizin ortasında.
D) Bir tüy misali usulca savruluyorum rüzgarda.

Soru 8

Gök masmavi bu sabah,
Güzel şeyler düşünelim diye.
Yemyeşil oluvermiş ağaçlar,
Bulutlara hayretinden.
                     Cahit Sıtkı Tarancı

Bu dizelerde kişileştirilen varlık aşağıdakilerden hangisidir?

A) GökB) SabahC) AğaçD) Bulut

Soru 9

I.METİN
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde çok yoksul bir ana oğul yaşarmış. Bir gün parasızlıktan tek varlıkları olan ineklerini pazara götürüp satmaya karar vermişler. Pazarda ineği almak isteyen bir yaşlı adam “Bak çocuğum, bana bu ineği verirsen karşılığında sana çok değerli şeyler veririm, demiş. Sonra cebinden sihirli beş fasulye tanesi çıkarmış. Fasulyeler gerçekten de sihirliymiş, toprağa atınca hemen uzamış ve boyu gökyüzüne kadar uzanmış. Çocuk bu fasulyelere tırmanıp gökyüze ulaşmış ve kendini cennet gibi bir ülkede bulmuş.

II.METİN
Bir köpek ormanda gezerken kurtla karşılaşmış. Hasta ve çok zayıflamış olan kurt, ayakta zor durabiliyormuş. Köpek, kurdun bu haline çok üzülmüş. "Ne kadar kötü görünüyorsun böyle kurt kardeş?" demiş. "Herkes bizi düşman bilse de biz uzaktan akrabayız. Doğrusu sana yardım etmek isterim."Kurt "Ağır bir hastalığa yakalandığım için uzun süre avlanamadım. Ben de böyle aç susuz dolaşıyorum artık. ” demiş.

Aşağıdakilerden hangileri bu iki metnin ortak özelliğidir?

A) Benzetmeye yer verilmesi
B) Kurgusal ögelerin bulunması
C) Kişileştirmeye yer verilmesi
D) Tekerleme kullanılmış olması

Soru 10

Bir bayram sabahıydı. Yaşım 11-12 ya vardı ya yoktu. Her zamanki gibi en güzel elbiselerimizi giymiş, harçlıklarımızı almış; kendimizi caddelere, sokaklara atmıştık. Yanımda iki arkadaşım daha vardı. Sokakta dolanırken birisi sınıf arkadaşım olan iki kardeşle karşılaştık. Kendimizce bayramlaştıktan sonra harçlıklarımızdan bahsetmeye başladık. Harçlıklarımızı birleştirip lunaparka gitmeye ve dondurma yemeye karar verdik.

Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anı B) Hikaye
C) Fabl D) Masal

Soru 11

Bütün yaramazlıklarına rağmen çok iyi yürekliydi küçük Şebnem. Bakkalda açık, henüz paketlere koyulmamış çekirdek satıyorlardı. Düğün olduğu zaman inanılmaz satışlar yapıyorlardı. Ancak çekirdekleri koyacakları kağıtları yapması gerekiyordu. Şebnem kağıtları yapıp çekirdekleri içine koymayı düşündü. Bu şekilde çekirdekler çok daha hızlı satılacaktı. Bu muhteşem bir fikirdi! Çekirdekleri keselere koydu ancak kimse onun hazır çekirdeklerinden almadı. Açık istediler. İtiraz edemedi Şebnem. “Boşalt şunları! ” diye seslendi, dedesi ona.

Bu metin ile ilgili;

  1. Hikaye edici bir metinden alınmıştır.
  2. Anlatım III. kişi ağzından yazılmıştır.
  3. Kurgusal ögelere yer verilmiştir.
  4. Benzetmelere yer verilmiştir.

yargılarından hangisi söylenemez?

A) I ve II B) II ve III
C) II ve IV D) III ve IV

Soru 12

Bir gün yaşlı bir adam güzel ve sıcak bir yaz gününde evine doğru giderken yorularak yol kenarında bulunan banklara oturur. Dinlenirken oturduğu yerin yanında bulunan parkı izlemeye başlar. Parkta oynayan üç çocuk dikkatini çeker. Çocukluk işte ne güzel koşup oynuyorlar, der adam içinden. Çocuklar neşe içinde türlü türlü oyuncaklara biniyor, gülüp eğleniyorlardı. Yaşlı adam saatlerce çocukları izleyip kendi çocukluğunu düşündü. O günleri özlemişti.

Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anı B) Masal
C) Hikaye D) Fabl

Soru 13

Aşağıdaki metinlerden hangisi ayraç içinde verilen türde yazılmamıştır?

A) Bir varmış, bir yokmuş. Eski zamanların birinde çocukları çok seven ve çocuk sahibi olmak isteyen bir kadın varmış. Bu kadına bir gün bir peri görünmüş. Peri elinde bir tohum tutuyormuş. Kadın bu tohumu ekmiş ve tohumdan bir çiçek çıkmış. Çiçek açtığında da içinde küçücük bir kız çocuğu varmış. Kadın bu çocuğa "Parmak Kız" adını vermiş. (Masal)
B) Adım Buket Yılmaz. 1992 yılında Ankara ’da dünyaya geldim. 29 yaşındayım. Boyum 165 cm, kilom 59 kilogramdır. Babamın adı Ahmet, annemin adı ise Leyla´dır. Annem ile babamın mesleği öğretmenliktir. Ben de bu sene avukat olarak mezun olacağım. Hayalini kurduğum mesleği yapacağım için çok heyecanlıyım. (Haber metni)
C) Tavşan ikide bir böbürleniyor, “Kimse benden hızlı koşamaz. ” diyormuş. Sonunda kaplumbağa dayanamamış, “İstersen yarışalım. ” demiş. Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra, "Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne zaman sonra bana yetişir?" diye düşünmüş ve “Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. (Fabl)
D) Gecenin bu saati oldu, tramvay hala yok. Bir iki adım atmamıştım ki önüme bir adam dikildi. Rüzgardan yalnızca bir karartı görebildim. Sonra yüzüne doğru anlamlandıramadığım bir gülümseme yayıldı. Adam konuşuyordu. Tatlı, munis bir Anadolu şivesiyle “Ağabey, dedi; buradan bana benzer adamlar geçti mi? ” (Hikaye)

Soru 14

Aşağıdakilerden hangisi hikaye edici bir metinden alınmamıştır?

A) İki çocuk ulusal parkların birinde gezinirken saldıracakmış gibi görünen bir ayıyla karşılaşmışlar. Çocuklardan biri, hemen kaçmalarını önermiş. Diğer çocuk sakin sakin yere oturmuş ve koşu ayakkabılarını giymeye başlamış. Öbürü şaşkınlıkla ona bakmış.

-“Yoksa ayıdan hızlı koşacağını mı sanıyorsun? ” diye sormuş.

B) Bir zamanlar çok azimli, yaptığı her şeye emek veren bir adam varmış. Ne kadar çalışkan olsa da verdiği bu emek yiyecek yemeği bile bulmasına yeterli olmazmış, kıt kanaat geçinirmiş. Ekmek parasını, kestiği kütükleri siparişe göre haneden haneye taşıyarak ve insanlara ısınmak için odun satarak kazanırmış.
C) Okuldan çıkıp evime doğru yavaş yavaş yürürken yolun karşısında bekleyen bir yaşlı amca gözüme çarptı. Benim bulunduğum tarafa geçmek istiyordu fakat vızır vızır geçen arabalar yüzünden bir türlü karşıya geçmeye cesaret edemiyordu. Hemen karşıya geçtim ve yaşlı amcaya “Karşıya geçmeniz için size yardımcı olabilirim. ” dedim.
D) Asıl adı Mustafa olan Atatürk, 1881 yılında Selanik ’te doğmuştur. Ailesinin kendisine verdiği isim Mustafa ’dır. İkinci ismi olan ‘ ’Kemal ” ise kendisine matematik öğretmeni tarafından verilmiştir. Daha sonra Soyadı Kanunu ile kendisine ‘ ’Atatürk ” soyadı verilmiş, böylece Mustafa Kemal Atatürk olarak anılır olmuştur.

Soru 15
  • Hikaye edici metinden alınmıştır.
  • Kurgusal ögeler yer almaktadır.
  • Kişileştirme yapılmıştır.

Bu özelliklerin bir arada bulunduğu metin aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fatoş, annesiyle alışverişe çıkmıştı. Oyuncak satan mağazanın yakınına geldiklerinde Fatoş annesine dönüp “Anneciğim, sınıfımı geçince bana alacağın oyuncak bebeği görmek istiyorum. ” dedi. “Onu ne kadar sevdiğimi bilemezsin, anneciğim. O çok şirin, çok tatlı bir bebek. Sınıfımı geçince o bebeği bana alacaksın, değil mi anneciğim? ”
B) Vaktiyle ormanda yaşayan bir aslan kral, çok yaşlandığı için tahtını genç ve üstün yetenekli bir aslana bırakmış. Genç aslan, eski kralı aratmamak ve kendini ormanda yaşayan tüm hayvanlara sevdirmek amacıyla yeteneklerini ortaya koymaya karar vermiş. Çok geçmeden bütün orman, onun olağanüstü istekleri yerine getirebilmek gibi bir yeteneğe sahip olduğunu öğrenmiş.
C) Her tür ilişki (eş, arkadaş, anne, baba, çocuk, öğretmen, öğrenci) avuç içinde duran kum taneleri gibidir. Avucumuzu sıkmadan gevşekçe tutarsak kum taneleri kaymaz durur. Avucumuzu kapatıp sıkmaya başladığımız an kum taneleri parmaklarımızın arasından akmaya başlar. Bir kısmını tutmayı başarsanız da çoğu akıp gider. İlişkiler de böyledir.
D) 1969 yılının bir kış sabahı, havanın soğuk olduğu bir zamanda kardeşimle dışarıya çıktık. İçimiz adeta soğuktan titreye titreye çarşıya doğru yürüyorduk. Çarşıda, harçlıklarımızla bir şeyler yapacaktık. Yerlerde biraz kar ve buz vardı. Düşmemek için sürekli yerlere bakıyorduk. Bir anda karşımıza bizim yaşlarımızda iki kişi çıktı. Onlar da çarşıya doğru gidiyordu.

Soru 16

I.METİN
Zaman zaman içinde, zaman saman içinde, saman duman içinde, yaman bir Keloğlan yaşarmış. Bu Keloğlan çok çalışkanmış. Çok çalışır, çok kazanırım umuduyla köyünden ayrılıp şehre çalışmaya gitmiş. Günler, haftalar, aylar birbirini kovalamış fakat Keloğlan istediğini bir türlü elde edememiş. Şehirde iş varmış var olmasına da bulduğu işler sürekli olmazmış. Beş gün çalışır, üç gün boş gezer; bir hafta çalışır, on gün boş gezer iş ararmış.

II. METİN
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken...
Ben bağda üzüm bekler, derede odun yükler iken... Bir varmış bir yokmuş, eskiden İran ’da -İsfahan şehrinde- Cemal adında kervancı bir genç yaşarmış. Kervan sahipleri kervanlarını çok güvendikleri Cemal ’e gönül rahatlığıyla teslim ederler ve onun kervandaki malları kendi malıymış gibi koruyup gözeteceğini bilirlermiş.

Aşağıdakilerden hangisi bu iki metnin ortak yönlerinden biridir?

A) Kahramanlarının insan dışı varlık olması
B) Hayal ürünü ögeler içermesi
C) Tekerleme kullanılmaları
D) Mekanın belirsiz olması

Soru 17
  1. Hikayede kahramanlar detaylı bir şekilde anlatırken romanda daha yüzeysel anlatılır.Hikayede tek olay bulunurken romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır.
  2. Hikayede, olayın geçtiği yer (mekan) sınırlıyken romanlarda geniştir.
  3. Hikaye türü, romandan daha geniş bir anlatıma sahiptir.

Hikaye ve roman ile ilgili verilen bilgilerden hangileri doğrudur?

A) 1 ve 2 B) 1 ve 4
C) 2 ve 3 D) 2 ve 4

Soru 18

Bursa ’da bir eski cami avlusu
Küçük şadırvanda şakırdayan su
Orhan zamanından kalma bir duvar
Onunla her yaşta ihtiyar çınar

                      Ahmet Hamdi Tanpınar

Bu dörtlük ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) 1 ve 2. dizede ahengi sağlayan unsur “-su ” dur.
B) 4. dizede benzetme sanatına yer verilmiştir.
C) 1. dizede camiye insan özelliği verilmiştir.
D) Dizelerdeki hece sayısı eşit değildir.

Soru 19

Yıldızlar çamlara değer de geçer,
Gün burdan başını eğer de geçer.
Sular dizlerini döver de geçer.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!..

                            Zeki Ömer Defne

Verilen dörtlük ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Bütün dizelerin sonunda satır sonu ses uyumunu sağlayan sözcük vardır.
B) Son dizede tekrarlanan kelimelerle ses uyumu ve ritim yakalanmaktadır.
C) Benzetme söz sanatına yer verilmiştir.
D) Bütün dizeler eşit sayıda heceye sahiptir.

Soru 20

Aşağıdakilerden hangisi şiir ile düzyazı arasındaki farklardan biri değildir?

A) Şiirde satırlar altta yazılırken düzyazıda yan yana yazılır.
B) Şiirler genellikle birkaç dörtlükten (bölüm) oluşurken düzyazılar daha uzun yazılabilir.
C) Şiirde duygu ve hayaller ön plandayken düzyazılarda olay ve düşünceler ön plandadır.
D) Şiirde belirgin bir ahenk, ritim ve ses uyumları bulunmazken düzyazıda ahenk, ritim, ses uyumları vardır.
Seçilen
Soru
Sayısı
0
1234
4 Sayfada Toplam 63 soru listeleniyor